TEFEKKÜR UFKU / Modern İnsanın Köpeği Kutsaması

  • 10 Ekim 2024
  • 128 kez görüntülendi.
TEFEKKÜR UFKU / Modern İnsanın Köpeği Kutsaması
REKLAM ALANI

TEFEKKÜR UFKU
Modern İnsanın Köpeği Kutsaması
Dr. Cengiz Karagöz

Son aylarda gündemden düşmeyen köpek saldırıları ve bu saldırıların neden olduğu üzücü olaylara tanık oluyoruz. Hayvan hakları savunucuları bu hadiselerde insanların yaşadığı ölüm ve yaralanmalardan ziyade hayvanların hayat hakkını savunarak olaylara farklı bir pencereden bakıyor.
Peki bu savunucuların çelişkileri ve görmezden gelmeye çalıştıkları hakikatler neler olabilir?
Bu vatandaşlara medeni insan olmayla ilgili konuşacak olsanız örnek vermeye hemen Batılı ülkeleri ve onların hümanist değerlerini övme eğilimindeler. Çelişkiler yumağı da tam bu noktada başlıyor.
Örnek verdikleri Batılı ülkelerde sokak köpeklerine rastlayabilirler mi? Tabii ki hayır. Köpekler sahiplenen olmazsa uyutulur. Hem hümanizm akımına sıcak bakmaları hem de hayvan hakları savunuculuğu yapmaları cidden tuhaf.
Güncel Batılı entelektüeller ve düşünürler hümanizm akımına ve modern felsefenin önde gelen isimlerine hayli acımasız eleştirilerde bulunuyor. Örneğin Rene Descartes modern felsefenin kurucularından biri olarak bu eleştirilerin merkezinde olan bir isim.
Bizim ülkemizde “Düşünüyorum o halde varım” söylemi hayranlıkla anılırken mantıkçı olmak ve mantığı ölçü almak çok pozitif bir yaklaşım anlamına gelmiştir. Oysa mantığı merkeze alan Descartes hayvanların ve tabiatın bir makine gibi işleyen obje olduğunu iddia etti. Bu algı mantıklı olan insanın potansiyelini abartarak kendi dışındaki varlıklara hükmetmesi düşüncesine kapılmasını sağladı.
Mantıkçı felsefesiyle övülen Descartes hayvanların mantıktan yoksun olduğunu düşündüğü için onların acıyı hissetmeyeceğini iddia ediyordu. Mantıktan yoksun olan şeyler makine ise o zaman onların çığlıkları da makine sesinden başka bir şey değildi. Descartes köpekleri canlı kesip inceleyen biridir. Bundan rahatsızlık duymadığı anlatılır çünkü ona göre hayvanların mantıktan yoksun oluşu onların ruhunun olmaması demektir.
Günümüzdeki modern insanının köpeğe bu kadar düşkün olmasının psikolojik arka planı nedir?
Aile kavramını yitirmiş, çevresinde güveneceği arkadaşları olmayan ve maddi menfaatlerin belirleyici olduğu sosyal ilişkilerin içinde yalnızlaşan modern insan bu sorunu evinde köpek bakarak gidermeye çalışıyor.
Köpeğin ona muhtaç olduğunu düşünmesi ve köpeği besleyip bakması da hem vicdanını hem de enaniyetini tatmin etmesine sebep oluyor. Ayrıca köpek konuşup onu herhangi bir konuda eleştirmiyor ve ona itiraz etmiyor. Evde can sıkan sessizlik ortamı da köpeğin dolaşması ve havlamasıyla bozuluyor. Köpeği dışarı çıkarıp gezdirerek sevgi ve merhamet duygularını topluma kendince kanıtlamış oluyor. Böylece nefsin gösteriş eğilimi ve vicdan yeniden tatmin ediliyor.
Bu, modern insanın türlü hastalıklarından birisidir. İnsana ve hayvanlara bakış konusunda ölçüyü kaçıran günümüz insanı toplumun hayatına tehdit haline gelen sokak köpeklerini savunarak ve tehditler savurarak ne kadar vahim bir psikolojiye büründüğünün farkında değil.
İşin tutarsız taraflarından biri de bu insanların köpeklere gösterdikleri bu hassasiyeti katledilen insanlar için göstermemeleridir ve bu konu ile ilgili bir tepki vermemeleridir.

REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ