İBRET-İ ALEM / İtiraf ve Beyân-ı Hâl

  • 08 Ağustos 2025
  • 127 kez görüntülendi.
İBRET-İ ALEM / İtiraf ve Beyân-ı Hâl
REKLAM ALANI

İBRET-İ ALEM
İtiraf ve Beyân-ı Hâl
Ahmed Özkan

اِلَهِي سَوَّدَ الْوَجْهَ الْخَطَايَا
وَبَيَّضَتْ الّسُنوُنَ سَوَاد َشَعْرِي
وَمَا بَعْدَ الّنَقَااِلَّا الْمُصَلَّى
وَمَا بَعْدَ الْمُصَلَّي اِلَّا قَبْرِي
İlâhi sevved el vechel hatâyâ,
Ve bayyadat issünune sevâde şâ’rî.
Ve mâ ba’dannekâ illel musallâ,
Ve mâ ba’dal musalla ille kabrî.
Allahım! Günahlar (beyaz olan) yüzümü siyah etti, (sana karşı mahcubum) yıllar da siyah saçımı beyaz etti.
Bu hale gelen beni (ve benim gibilerini) bundan sonra musallâ taşı bekler, musallâdan sonra da beni kabrim bekler.
Doğrusu musallâ ve kabir her fâniyi bekliyor. Şâir bu konuda şöyle der:
Neylersin ölüm herkesin başında
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerede nasıl kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak
Taht misali musallâ taşında.
İşte durumu bu olan bazı insanlar veya insanların çoğu bu sonu ve sonucu, bu yolculuğu unutabiliyor, maalesef. Bu unutkanlık onlara pahalıya mal oluyor. Zira ölüm döşeğinde perdeler kalkarken ve perdeler inerken uyanıyor ve o halde uyanmak artık kâr etmiyor.
Halbuki Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz ölüm ile ilgili bir Hadis-i şerifte şöyle buyuruyor:
“Lezzetleri (özellikle haram lezzet ve şehvetleri) yıkan (silip süpüren) ölümü çok anın.” (Tirmîzî; Hadis no: 2307)
Ölümü ve ölüm ötesini samimi düşünmek, haram ve günahlara düşmeyi engeller. Aksi takdirde yakın ve uzakta olup bitenlere ibretle baktığımızda bir kısım insanların ölümü çok anması şöyle dursun, hiç aklının ucuna bile getirmediği görülür. Bunu, konuşma ve davranışlarından, hâl ve hareketlerinden, dünyaya olan aşırı hırslarından anlamak mümkündür.
Herkesin tadını tadacağı ve kendisiyle kesin olarak yüzleşeceği bu hakikati unutmayanlar ve sonu baştan görüp tedbir alanlar kazançlı çıkacak olanlardır.
Ey alemlerin Rabbi olan Yüce Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi dünyada da âhirette de kazançlı olacak olanlardan eyle, bizleri apaçık olan zarardan koru. Âmîn.
ZAMANI HEBÂ ETMEK
مِنْ عَلَامَةِ الْمَقْتِ تَضْيِيعِ الْوَقْتِ
Min alamet il mekti, tadyî’ul vakti.
Yüce Allah’ın bir kula gazab ettiğinin delili, kulun kendisine verilen vakit (zaman/ömür) nimetini boşa, boş şeylere harcaması ve mâ lâ ya’nî şeylerle tüketmesidir. (Nevevi; Müslim şerhi: 17/197)
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Eendimiz de bu konuda bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor:
نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ اَلصِّحَةُ وَالْفَرَاغُ
“İki nimet vardır ki bu iki nimeti değerlendirme konusunda insanların çoğu zarar ve ziyandadır sıhhat ve boş vakit.” (Buhârî; Hadis no: 6412)
Bazıları sağlık içinde yaşıyor ama geçimini temin etmek için çok zaman harcamak zorunda kalıyor. Bazıları varlıklıdır ama hastadır.
Bir insan düşünelim ki hem sağlığı yerinde hem fazla zaman harcamadan geçimini iyice temin edebiliyor. Bu iki nimeti elinde tutan bir insan hâlâ sağlığının ve müsait olan boş vaktinin kıymetini bilmiyorsa, buna mukabil boş şeylere, daha kötüsü de zamanını haram ve günahlara sarf ediyorsa bu kişi elbette zarar ve ziyandadır.
O’na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz bir başka hadis-i şerifte şöyle buyurdular:
مِنْ حُسْنِ إسْلَامِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لَا يَعْنِيهِ
“Bir kişinin güzel müslüman olduğunun delillerinden biri, kendisini ilgilendirmeyen işlerle uğraşmamasıdır.” (Ahmed, Müsned, Hâdis no: 1737)
Her şeyin telafisi mümkün olabilir, fakat kaybolan zamanın telafisi mümkün değildir. Geçtiğimiz yılı kimse geri getiremez. Getiremez ama geçen yılda yapılan günah, masiyet varsa, işlenen haram varsa kişi bunlardan tevbe edebilir. Geçen yılda boşa geçirdiği vakitleri bu yıl zamanını dolu dolu geçirerek bu anlamda telafi edebilir ama geçen yıl bir daha geri gelmez.
Geri gelmeyecek şeylerden biri de zaman olunca birisi mezar taşına şu beytin yazılmasını tavsiye etmiştir:
فَيَا حَسَرَاتٍ مَا إِلىَ رَدّ ِمِثْلِهَا
سَبِيلٌ وَلَوْ رُدَّتْ لَهَانَ التَّحَسُّرُ
Feyâ hasarâtin mê ile raddi mislihê sebîlün ve lev ruddet lehêne ttahassürü.
Ah! Dünyada iken zamanımı, ömrümü boşa geçirdiğimden dolayı kabirde çekeceğim o hasretler (var ya, ne kadar acı bir durum) boşa geçirdiğim zamanlar geri gelseydi de (dolu dolu geçirseydim) ne iyi olurdu, o zaman pişmanlık, hasret ve nedamet azalırdı, ama heyhât…
Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi ölümle uyanmadan bizleri uyandır. Razı olacağın işlerle, şeylerle meşgul olmayı nasip eyle. Dünyada da, ahirette de pişmanlık duymaktan, âh, keşke demekten bizleri sen koru. Âmîn.

REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ