Ölüm ve Cinayetlerin Çoğalması
TOPLUM
Süleyman ERÇETİN
Geçtiğimiz yıllarda koronavirüs salgını ile birlikte, dünya üzerinde ölümlerin arttığını, hatta toplu ölümlerin meydana geldiğini gördük. Ahir zaman alametlerini bir bir yaşıyoruz.
Her gün cinayet haberleri, toplu ölümler, savaşlar, aile cinayetleri, terör cinayetleri, miras kavgaları ve ölümler, trafik kazaları, depremler, doğal afetler, fitne ve fesadın her tarafı kuşatması, dünyaya rağbetin artması, sevgi ve saygının azalması, şerre dair daha pek örnekleri, ahir zaman alametleri olarak sıralayabiliriz.
Yeryüzünde ilk cinayet, ilk kan dökme Hz. Âdem aleyhisselam’ın çocukları ile başladı. Kabil kardeşi Habil’i çekememezlik ve kıskançlığı yüzünden öldürdü. Yeryüzünde ilk kanı dökerek cinayet işledi ve katil oldu. Kabil hem kendi günahını yüklendiği gibi, kendisinden sonra kıyamete kadar gelecek bütün katillerin günahını da üzerine yüklenerek cehenneme girmiş olacaktır.
Rabbimiz bu olayı Kuran-ı Kerimde Maide suresinin 27. ayetinde şöyle haber vermektedir:
“Onlara Adem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi birisinden kabul edilmiş diğerinden ise kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen kardeş kıskançlık yüzünden andolsun seni öldüreceğim dedi. Diğeri de Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder demişti.”
Sebebi ne olursa olsun cinayetler hafife alınamaz. Katil masum sayılamaz. Allah indinde bir cana kıyan bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Kim de bir kişiyi kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur. (Maide; 32)
Geride bıraktığımız 20.Yüzyıl, savaşların mega ölümlerin gerçekleştiği, bir yüzyıl olmuştur. Dünya Sağlık Örgütünün tespitine göre, “20. yüzyılda 191 milyon kişi savaşın doğrudan ya da sonraki etkileri sonucu yaşamını yitirdi.” Hatta bir yazar şöyle bir tespit yapmıştır: “20. Yüzyılda ölen insan sayısı geçen 19 asır içindeki ölen insan sayısının toplamından daha fazladır.”
21.yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız bu yıllarda ise, korona virüs salgını, doğal afetler, savaşlar, terör olayları ile birlikte insan ölümlerinin bilançosu bir hayli yüksek…
Yaşanan cinayetleri ve ölümleri İslam toplumu içinde incelediğimiz zaman, karşımıza pek çok sebep çıkmaktadır. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonraki süreçte Halifeliğin kaldırılması ile birlikte, Müslümanların birlik beraberliği dağılmış, İslam ülkelerinin her biri, sömürgeci batılı ülkeler tarafından istila edilmiş, yer altı ve yerüstü kaynaklarına el konulmuş, Müslüman halk cahil bırakılarak, fitne ateşi körüklenmiş, cinayetlerin ve iç çatışmaların terör faaliyetlerinin artmasına zemin hazırlanmıştır.
Bugün en çok fitnenin ve ölümlerin dünya malı ile alakalı olduğunu, iki Müslüman arasındaki kavgadan husumetten tutun da ülkeler arasındaki savaşlara varana kadar, bu çekişmenin ve düşmanlığın arkasındaki ana sebebin, dünya malı, kıskançlık, çekememezlik, büyük balığın küçük balığı yutması, güçlünün şımarması, elindeki ile yetinmeyip, hırsla zayıflara saldırması diyebiliriz.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem:
“Her ümmetin bir fitnesi vardır; benim ümmetimin fitnesi de maldır, maldır, maldır.” (Tirmizî, Zühd 26) buyurmakta.
Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam malın ne derece şiddetli bir fitne olduğunu vurgulamak için üç kez söylemiştir. Yine başka bir Hadiste ise:
“Kıyametten önce Herc günleri gelir. O günlerde ilim yok olur, cehalet çoğalır” dedi. (Buhari, Fiten, Bab 5) buyrulmuştur.
Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselam:
“Herc vakıaları çoğalmadıkça kıyamet kopmaz” buyurdu. Sahabeler:
Ey Allah’ın Resulü! Herc nedir? diye sordular. Allah Resulü aleyhisselatu vesselam:
“Öldürmek, öldürmek!” buyurdu. (Müslim, Fiten 18.)
Ebu Bekre Nüfey İbn-i Haris es- Sekafi radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
“İki Müslüman birbirine kılıç çektiği zaman öldüren de ölen de cehennemdedir.” Bunun üzerine ben: “Ya Resulallah! Öldürenin durumu belli ama ölen niçin cehennemdedir?” Diye sordum.
Resulü Ekrem aleyhisselatu vesselam:
“Çünkü o da arkadaşını öldürmek istiyordu.” Buyurdu. (Buharî, İman 22, Diyat 2, Fiten 10; Müslim, Kasame 33)
Müslümanların kardeş oldukları Hucurat suresinde açıkça belirtilmiştir. Kardeşlerin birbirine silah çekmeleri olacak şey değildir. Onlar silahlarını din kardeşlerine değil, İslam düşmanlarına karşı çekmek zorundadır.
Rabbimiz Nisa suresi 92. Ayette:
“Kim bir mümini kasten öldürürse cezası içinde ebediyyen kalacağı cehennemdir.” Buyurarak katilin akıbetinin sonsuz cehennem olduğunu beyan etmiş ve kullarını cinayet işlemekten şiddetle sakındırmıştır.
Sevgi ve kardeşliğin perçinlendiği, Selçuklunun başkenti, Mevlâna şehri Konya’mız başta olmak üzere Anadolu’muzda ve İslam aleminde cinayet haberlerine, her gün bir yenisinin eklenmesi, biz inananların yüreklerini parçalamakta, geleceğimiz, yarınımız, istiklalimiz istikbalimiz ile ilgili endişeleri de beraberinde getirmektedir.
Rabbimiz ile bağımızı koparır, onunla sulh yapmazsak, dünya ve dünyalıkların değeri artar, insanın değeri düşer. Her tarafı fitne fesat, adam öldürme, cinayet kötülük, şeytan işi pislikler kaplar.
Rabbimiz ile aramızı düzeltirsek, tevbe ederek onunla sulh yaparsak dünya ve dünyalıkların değeri azalır, insanın değeri artar. Öyleyse kardeş olmalıyız. Allah için birbirimizi sevmeliyiz. Şayet inanıyorsanız üstün sizsiniz, ayetini yaşamalı yaşatmalıyız.
Selam ve Dua ile…