Hikmetli Sözler

  • 05 Mayıs 2019
  • 3.090 kez görüntülendi.
Hikmetli Sözler
REKLAM ALANI

Abdulkadir Geylanî kuddise sırruh şöyle demiştir:

“Günahların kötü bir kokusu vardır. Allah’ın nuru ile bakanlar bu kokuyu alırlar fakat halktan gizler, günahkarları rezil etmezler.”

**

REKLAM ALANI

Ebû Türâb-ı Nahşebî hazretleri, bir sohbeti sırasında buyurdu ki:

“Allah-u Zülcelâl’in ahkâmını bilmeyen kimse, Allah’ı bilemez. İnsan ancak Allah’ın emirlerini bilmekle marifetin esasına erer. Rabbini bilirse, O’nun hükümlerini ve emirlerini bilir ve gücü yettiği kadar onları tutar. Böylece onun üzerinde sıdk, doğruluk alâmetleri belirir. Sonra doğrulukta iyice meleke kazanır, sâdıklardan olur.”

**

Şehabeddin Sühreverdî kaddesallahu sırrahu buyurmuştur ki:

“Salihlerin sohbeti ve dostluğu sayesinde gönlün kuvvetleri güç kazanır, ruhlar huzur ve sükûn bulur. Allah’a yönelmenin yolunu bulur ve O’na yönelir.”

***

Abdülkâhir Sühreverdî rahmetullahi aleyh demiştir ki:

“Tasavvufun başı ilim, ortası amel, sonu mevhibe yâni Allah-u Zülcelâl’in lutf ve ihsânı olan mânevî ilimdir. İlim, murâdı, maksadı açar. Amel, istemeye yardımcı olur. Mevhibe, amelin meyvesine ulaştırır.

Ahlâk ilmi ehli üç kısımdır. Mürîd, talebe durumunda olan tâlibdir. Orta derecede olan, daha yoldadır. Sona varmış olan, Allahü teâlânın rızâsına kavuşmuş olandır.

Talebe, murâdına ermek için çalışır. Orta derecede olan, makamların âdâbını gözetmekle meşgûldür. Bir hâlden diğer bir hâle yükselir. O, devamlı ilerleme hâlindedir. Sona varan ise, bütün makamları aşmış ve artık istikrâra kavuşmuş hâldedir. Çeşitli hâller, onda bir değişiklik meydana getiremezler.

Talebe, nefsiyle, şehvetiyle ve şeytanla mücâdele etme, hazlarından uzak kalma mertebesindedir. Orta mertebede olan, murâda kavuşabilir miyim, yoksa kavuşamaz mıyım korkusu ile, içinde bulunduğu hâllerde doğruluğa riâyet etme, makamlarda edebi gözetme mertebesindedir. Sona ulaşan ise, bütün makamları elde etmiştir. Onun hâli, darlıkta ve genişlikte eşittir. Yemesi açlığı, uykusu uykusuzluğu gibidir. Onda, dünyevî istek ve lezzet hissi kalmamıştır. Onun zâhiri, görünüşü halk, bâtını, gizli yönü de Hak iledir.”

***

Ölüm hastalığı sırasında Bekr bin Abdullah el-Müzenî kuddise sırruh başını kaldırıp şöyle dua etmiştir:

“Kim nefsini Allah-u Zülcelâl’e tâate, Allah’ın razı olduğu amellere alıştırır, Allah-u Zülcelâl’e isyan olan nefsanî arzulardan alıkoymak için zorlarsa Allah o kula merhamet etsin!”

**

Ebû’l-Hasan Harakanî Hazretleri şöyle îkaz ediyor:

“Tandırdan elbisene bir kıvılcım sıçrasa, hemen onu söndürmeye koşuyorsun! Peki dînini yakacak olan bir ateşin, meselâ kibir, haset ve riyâ gibi kötü sıfatların kalbinde durmasına nasıl müsâade edebiliyorsun?!”

**

Bayezid-i Bistami kaddesallahu sırrahu demiştir ki:

“Bu kadar zahmet ve meşakkate, sıkıntıya katlanarak aradığımı annemin rızasını almakta buldum. Çok basit gibi gelen anne rızası, bütün işlerin evvelinde lazımdır.”

**

Mevlana Celaleddin Rumi rahmetullahi aleyh buyurmuştur ki:

“(İman kardeşin olan) insanlarla dost ol. Çünkü kervan ne kadar kalabalık ve halkı çok olursa, yol kesenlerin beli o kadar kırılır.”

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ