AİLE ve TOPLUM – Fasıkların Yaydığı Haberleri Araştırmadan İnanmayalım

  • 05 Mayıs 2023
  • 178 kez görüntülendi.
AİLE ve TOPLUM – Fasıkların Yaydığı Haberleri Araştırmadan İnanmayalım
REKLAM ALANI

AİLE ve TOPLUM
Fasıkların Yaydığı Haberleri Araştırmadan İnanmayalım
Süleyman ERÇETİN

“Ey iman edenler, size fasık (hiçbir endişe, iç burkulması duymadan dinin emir ve yasaklarını açıktan açığa çiğneyebilen ve yalana aldırmayan) bir kimse önemli bir haber getirecek olursa, bunun doğru olup olmadığını iyice araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa karşı haksız bir saldırıda bulunur, sonra da yaptığınıza pişman olursunuz!” (Hucurat; 6)
Verilen bir haber, o haberi verenin ahlaki durumuna göre önem kazanır. Haberi getiren şahıs, olayı bizzat gören duyan, sözüne güvenilir, dürüst bir kişi ise ona itimat edilir. Aksine sözüne güvenilmez, yalancı ve ahlaksız biri ise getirdiği haber iyice araştırılmadan itimada layık görülmez. Çünkü getirilen haberlere binaen verilecek kararlar doğru olursa, bu kararın uygulanmasında fert ve cemiyet fayda görür. Aksi halde yanlış kararlar verip, fert ve toplumu sıkıntıya sokacak, hatta felakete sürükleyecek kötü bir durum ortaya çıkabilir. İşte yukardaki ayet-i kerime biz müminleri bu hususta uyarmakta ve dikkatli olmaya çağırmaktadır.
Yaşadığımız bu modern çağda, basın yayın, televizyon, sosyal medya aracılığı ile her gün yüzlerce haber servis edilmekte olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu haberleri yapanlar ne kadar doğru dürüst, ahlaki ilke ve vasıfları üzerinde barındıran kişiler, ne kadar dini hassasiyeti olan, millî manevi değerlere sahip kişi ve kişiler biliyor muyuz? Mevlana Hazretlerinin şu sözünü burada zikretmeden geçemeyeceğim: “Bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye!”
Yalan söylemekten çekinmeyen, hatta yalanı meslek edinmiş birtakım kimseler veya belirli bir düşünce fikir ve ideal etrafında toplanan gruplar, başka bir gruba duyduğu kin intikam ve öfkeden dolayı, toplum nezdinde o grubu küçük düşürmek suçlu göstermek için, küçük bir haberi, pireyi deve yaptığını veya bazı asılsız söz ve haberleri, basın yayın araçlarını ve sosyal medyayı da kullanarak İslam’a ve Müslümanlara saldırdıklarını, algı operasyonları yaptıklarını hepimiz biliyoruz.
Müminler ve İslami Camia içerisinde edep dışı, ahlakla dinle imanla bağdaşmayan, bazı hadiseler meydana gelebilir. Çünkü şeytan müminlerin apaçık düşmanıdır. Onları saptırmak, onları isyan ettirmek yanlışa ahlaksızlığa sürüklemek için fırsat kollar.
Zalimler ve fasıklar, başka toplumlar içinde meydana gelen yüzlerce ahlaksızlık, edepsizlik olaylarına karşı gözleri kör kulakları sağır olur. Ne görürler ne de duyarlar. Ama mümin topluluklar içinde meydana gelen bir veya iki gayr-i ahlaki bir olayı duysalar, bu zalimler ve fasıklar olayın hakikatini araştırmadan müminlere duydukları kin ve öfkeden dolayı hemen bu haberi yayarlar.
İşte bu zalim ve fasıkların bu hareketleri İslam ve İslam toplumu için, içlerinde besledikleri kin ve intikamın dışa vurduğunun göstergesidir. Hiçbir zaman yanlışı savunmadık savunmayız da. Yanlış yanlıştır doğru doğrudur. Yanlışı yapanlar elbette cezalarını çeksinler. Fakat dini hiçbir hassasiyeti olmayan, günah işlemekten çekinmeyen fasıklar topluluğunun niyetlerinin çirkin olduğunu, Müslümanlara leke vurmak, Müslümanları toptan potansiyel suçlu göstermek için, her türlü laf ve sözü dillerine doladıklarını, iftira atmaktan yalan söylemekten çekinmediklerini, yüce dinimiz İslam’ı istismar ettiklerini bilelim uyanık olalım.
Fitne fesadın, haramların, günahların, şeytan işi pisliklerin etrafımızı çepeçevre sardığı, hakla batılın birbirine karıştırıldığı zamanda yaşıyoruz. Çok dikkatli olmamız lazımdır.
Azalarımızı günahtan korumalıyız. Bilakis dilimizi daha çok korumalıyız. Çünkü Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem:
“Kişiye yalan olarak her duyduğunu anlatması yeter” (Müslim; Mukaddime, 5) buyuruyor.
Başka bir hadiste Peygamberimiz aleyhisselatu vesselam şöyle buyurur:
“Az konuşmak imandan, çok söz nifaktandır. Her sabah bütün uzuvlar yalvararak dile derler ki; bizim hakkımızı gözetmekte Allah’tan kork, kötü söz söyleme bizi ateşte yakma! Bizim dine uyup uymamamız senin sebebin iledir. Sen doğru olursan biz de doğru oluruz. Sen eğri olursan biz de eğri oluruz. (Tirmîzî; Zühd; 61)
Yine Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem: “Allah’a ve ahiret gününe inan kişi ya hayır söylesin ya da sussun.” (Tirmizî, Kıyamet, 51)
Öyleyse dini hassasiyeti olmayan kişilerin, grupların haberlerini araştırmadan inanmayalım. Fasıkları, zalimleri, kâfirleri tanıyalım. Dinimize imanımıza sahip çıkalım. Konuşuyorsak hayır konuşalım veya susalım. Kendimizi ve nesillerimizi yalan sözlerden yalan haberlerden, insan ve cin şeytanların şerrinden muhafaza edelim.
Mü’min olduğumuz, mü’mince yaşadığımız, hal, hareket ve tavırlarımızdan, konuşmamızdan, susmamızdan belli olsun. İslam’ın ve imanın güzelliği üzerimizde görülsün ki, diğer insanlar bizim yaşantımıza ve güzel ahlakımıza imrensin.

REKLAM ALANI
REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ