Bu gün benim doğum günüm.Çocuktum ..Oyunlara renklere şekerlere taylı çikolatalara hasret ,sevincim üzüntüm acım hep ortada ,kahkahalarım göz yaşlarım hep gerçekti..
İç dünyam berrak bir deniz gibi durgundu .Ne varsa içimde her şeyi görebilirdiniz.
Doğum günümdü her şey çok heyecenlı geliyordu.Beklentilerim vardı büyüklerimden arkadaşlarımdan.Bu gün bütün çanalar beni mutlu etmek günümü güzelleştirmek içindi.Seviliyor övülüyor takdir ediliyordum.Farkediyor hissediyordum bunu.Hazırlıklar geceden başlamıştı.Yemekler börekler pastalar meyveler çocukca abur cuburlar içecekler her şey tamam dı.Müzik her zaman duyduğum Ankara türküleri.eğlenceli ve neşeli şarkılar çalıyordu.Işıklı süslerin gölgeleri salonun duvarlarını süslüyor loş ışıklar çok hoşuma gidiyordu.
Akşama doğru gelmeyen kalmamıştı…hediyelerimi alıyor her aldığım hediye ile çok mutlu oluyordum.Tüm sevdiklerim yanımdaydı.Annem babam dayım ablam kardeşim mahalle arkadaşlarım okul arkadaşlarım komşularımız..
Evimize taşınalı birkaç yıl olmuştu.Yıkılan gece kondumuzun yerine yapılan apartmanın 3.katında oturuyorduk..Ama alışamamıştım..Özgür hissetmiyordum kendimi..
Herkes eğleniyordu .Biz arkadaşlarımla oynarken büyüklerde kendi aralarında sohbet ediyor zamanın ne kadar çabuk geçtiğinden bahsediyorlardı.
Kahkalarla gecenin güzelliğinden siyasetdn komşulardan her şeyden konuşuluyordu.Masada duran çesşit çeşit içkilerden içildikçe konuşmalar artık gürültüye dönüşmeye başlamıştı..herkes konuşuyor ama dinleyen varmıydı bilemiyorum.Arada benim büyüdüğümden bahsediliyor kendi çocuklarıyla kıyaslanıyordum..büyümüştüm kocaman adam olmuştum küçücük çocukken..Hoşuma da gidiyordu…
Dayım elindeki içki bardağını da göstererek gel bakalım oca adam dedi.Artık senin de bunu tatmanın zamanı geldi koca adam oldun diyerek elindeki bardaktan bana da içirdi.Büyüdüğümün verdiği güven ve kendimi ispatlamak için hiç terddüt etmeden içtim bende.
Annem dn gelen sesle irkildim sonra hayır dedi.Ama ben içmiştim .Annem dayımla pek anlaşamazdı.Bir türlü adam olamadı dye bahsettiklerini duayrdım aile sohbetlerinde.
Annem namaz kılardı.bazen beni de alır yanına beraber kılardık.Babam kılmazdı.Dayımla iyi arkadaştılar.Geç gelirdi eve babam.Annem hep bekler ve dua ederdi.Bazen de geç gelesi ve dayımla beraber dolaşması nedeniyle tartışırlardı annem ve babam.
Ev kadınıydı annem.Her yerde görebileceğiniz sıradan Anadolu kadını denebilirdi.ama benim gönlümün kraliçesiydi.her şeyimdi.sığınağım can yoldaşımdı.
Dayım annemin itirazına rağmen bir daha içirdi.Çok acı ve hiç tanımadığım bir tadı vardı.İç dedi dayım . biraz daha içtim.biraz daha biraz daha..
Başım döndü midem bulandı ve gece o anda bitti benim için.Benim mutluluğum ve doğum günüm için toplanılan gecenin bambaşka bir hayatın başlangıcı olduğunu sonradan anlayacaktım.Ertesi gün neredeyse akşama kadar uyudum.Arada annemin sesini duyuyordum.Dayıma kendi kendine söyleniyordu.
Okula gittiğimde arkadaşlarıma anlattım.Büyüdüğümü ve içki içtiğimi.Benim gibi olanların olduğunu ilk orada öğrendim ama çok değildi.
Hatda sigara içenlerde varmış.Bende onlarla tanışmak istedim büyümüştüm ya ben de içebilirdim.Hem çevremde olan büyükler hep si,gara içiyorlardı.Artık okulda ayrı bir grup olmuştu.Hatta hepside büyüme sevdalısı bir grup
Bu yeni arkadaşlarım ile beraber sigara içme planları yapıyorduk.Okulda ve evde içemezdik elbetde.Bizden yaşça büyük olanlar bize takılıyor ve süt kuzuları diye çağırıyorlardı.Bize nasıl sigara içtiklerini nasıl içki içtiklerini anlatıyorlardı.Havalı havalı konuşmaları bizi de o hayata doğru çekiyordu.Gözlerimiz kararıyor ve onlar gibi olmak hissi içerden içerden bizi kamçılıordu.
Okul bitince mahallede buluşmaya başladık.Kuytu köşelerde inşaatlarda parkların köşelerinde hem içki hem sigara içmeye başladık.Diğer çocuklardan artık iyice kopmuştum.Ev bile bana uzak gelmeye başlamıştı.Arkadaşlarım çevrem her şey değişmişti birkaç ay içinde.
Bambaşka biri olmuştum aslında.
Okul başladığında hiç gitmek istemiyordum.Çünkü arkadaşlarımda okula gitmiyordu.Bir çoğu bir yerlerde çalışıyor bir iki hafta sonra geri çıkıp mahallede aldığı parayı yiyordu.Ben ve benim yaşımda olanlarda aynı onlar gibi olmak için çaba harcıyor.Onların sözünden çıkmadan ne derlerse yapıyorduk.
Zaman çabuk geçiyordu.Liseye başlamıştım zar zor sınıfı geçerek.Anne babam bu sırada defalarca okula çağrılmıştı.Ama kimseyi dinlemiyor başım sıkısınca dayımda kalıyordum.
Yeni okulumda yeni arkadaş edinmek çok da zor olmadı.Aynı mahalleden ve eski okulumdan arkadaşlarla hemen birbirimizi bulduk.Hepsi de benim gibiydi.mahalleden tanıdığım birkaç kız da bizimle içki ve sigara ortamlarına geliyorlardı.onlarda bizim gibi ailelerinden uzaklaşan kendince sorunları olan kızlardı.
Okul artık bizim için bir gelecek olmaktan çıkmıştı.Her derste dışarı atılıyor ve bir bahane ile dışarıda buluşup artık çekinmeden sigara da içiyorduk.Hep beraber cafelere gidiyor saçma sapan muhabbetlerle kahkahalar atıyor ve kendimizce eğleniyorduk.Kollarımıza döğmeler yaptırıp onunla avunuyorduk.Hayatımızı renlenkdirdiğimizi sanıp mahf oluşumuzun farkına bile varamıyorduk.
Her geçen gün alışkanlıklarımızın dozu artıyordu.Kızlarla geziyor okulu aileyi sevdiklerimizi bizi sevenleri hiç düşünemiyorduk
Hayat ne de güzel geliyordu.
Bir gün bizden büyük biri geldi yanımıza ve bize farklı bir sigara verdi.Önce kendisi içti sonra bir daha derin bir nefes çekti.zaten çökük olan gözlerini kısarak bize bakıp içmek isteyen var mı diye soruyordu.Yabancı da değildik aslında buna.Ama denememiştik.Yavaş yavaş herkes bir iki nefes çekmeye başladı.bir daha bir daha bir daha..
Farklı olmak adına ve kendimi mutlu sanarak ailemden iyice uzaklaşmıştım.Esrar sigara gibi değildi.daha çok para gerekiyordu ve bana evden artık harçlık bile vermiyorlardı.
Artık para bulmak için planlar yapıyorduk.Kimi zaman bir şeyler çalıp satarak kimi zaman birilerinden para isteyerek bu illete ulaşıyorduk.Hatda evlerimizden bile para ve eşyalar çalmaya başlamıştık.Çünkü içinde olduğumuz hayat kendimizden başkasını düşünmeyi unutturmuştu bize.
Böyle ne kadar yıl geçti bilemiyordum bile artık…
Ne ben ne de diğer arkadaşlarımın umurunda bile değildi dünya.Herkese her şeye düşman olmuştuk.Sadece kendimiz için yaşıyor kimseleri göremiyor ve kimsenin bizi eleştirmelerini duymuyorduk.Hele nasihat etmeye çalışanlardan nefret ediyorduk.Artık evlerimize de arada bir gidiyor bizlerden ümidi kesen ailelerimze de hayatlarını zehir ediyorduk.
Aslın da ne güzel bir hayatım vardı. Evimi de özlemiştim. Sokaklarda gecelerin karanlığına gömülen hayat hiç de güzel değildi.Korkular endişeler amaçsız ca geçen günler kendimde olduğum anlarda beni eskilere götürüyordu.Ve hayata ve her şeye kahrederek zehire gömüyorduk o eski hayatlarımızı.
Beni bu uçurumun ucuna getiren dayıma gidiyordun bazen.Annemin benim için çok üzüldüğünü her gün ağladığını ve beni çok özlediğini söyledi.Benim bu günlerimin sebebiydi dayım.Kendi de adam olamamış yuvasını dağıtmış ve içki belasına müptela olmuştu.Ama hala aynıydı.Seviyordum dayımı.İşime de gelmiyor değildi.Bazen onunla oturup içiyor bazen bize verdiği parayla arkadaşlarımızla alem yapıyorduk.
Ama annem gözümün önüne geldi dayım anlatınca.Evet kaç zaman olmuştu annemi görmeyeli hatırlamıyorum bile.Sanırım en son Amamteme yattığım da görüşmüştük annemle.Nasılda sarılmıştı bana o gün.Nasıl da ağlamış nasıl da dökmüştü inci tanesi yaşları gözlerinden.
Annemin o halini gördüğümde tamam dedim bir daha yapmmayacağüım.En azından annem için yapmayayım dedim kendi kendime.Direnirim dedim.esk,i arkaşdaşlarımla görüşmem dedim.Okuluma kaldığım yerden devam ederim ve ben de arkadaşlarım gibi akşamları sokaklarda ve izbe yıkıntı köşelerinde değil en çok huzur bulduğum evimde olurum dedim.
Sabahları annemin kahvaltısıyla karnımı doyurur dualarıyla evden uğurlanırım dedim..Ama bırakmadı beni ne zehire olan alışkanlığım ne de beraber zehirlendiğim arkadaşlarım.Amatem de karşılaştığım arkadaşım hemen geldi yanıma ve beni tutarak bir köşeye çekti.Arkadaşım dediğime bakmayın sokaklarda tanışmıştık.Cem di adı.Buraya zorla yatırldığını hayır diyemediğini anlattı.Buradan kaçacağını ve arkadaşları ile tuttuğu bekar evine gideceğini söyledi.Benden bir iki yaş büyük olmalıydı.Hayır demek istedim içimden.Hayır bana bu kadar düşkün olan annemi bırakamazdım.Onun gözyaşlarının devam etmesine izin veremezdim.Ama olmadı.
Bizim için esaretden kurtulmak kolay olmayacaktı. Bir gün Cemle beraber ziyaretçilerin kalabalık olduğu günde attık kendimizi bataklığa tekrar.Doğruca arkadaşları ile tuttuğu eve gittik.Kaç gün zehirden uzak kalabilmiştim hatırlayamıyorum.
Eve girdiğimiz de arkadaşları hoş geldiniz dediler .Yerlerinden bile kalkmadan.Sonra dalga geçmeye başladılar.
Ne o ortamı bırakacakmışın cem.Bize ihanet mi edecektin.Yoksa bizi ihbabr mı edecektin.Unutma Cem sende aynı yolun yolcususun diye söyleniyorlardı.
Sonra beni fark ettiler.Bu kim dediler.Ortamdan tanıdığı bir arkadaş olduğumu söyledi ve beni tanıştırdı evde bulunan arkadaşlarıyla.
Ev dediğime bakmayın.Neredeyse yıkılmaya yüztutmuş bir binanın bodrum katıydı.İçerisi nemli rutubet kokusu beni bile rahtsız ediyordu.Yerde leş gibi olmuş bir halı her yerde içki ve sigara şişeleri kaç günlük olduğunu bile bilemediğim ekmek ve yemek artıkları…
Orada kaç gün kaldığımı bilemiyorum.
Ama daha geldiğim günün akşamı zehir beni yine bulmuştu.Bir daha yaklaşmayacağım diye içimden geçen duygular gitmiş sanki kendisine ihanet edeceğimi anlamış gibi daha da atmıştı pençesini hayatıma.
Paramız kalmamıştı.Para bulmamız gerekti..İki gündür zehire ulaşamıyorduk.Borcumuz vardı torbacılara..Ödemeliydik yada onlar için müşteriler bulmamz gerekiyordu.Yeni müşteriler bulup borcumuzu ödemeliydik.Karnımızı bile marketlerden çaldıklarımızla doyuruyorduk.
O gün beklide bir çift,n en mutlu gününü zehir ettik.
Kenar semtlerde bir düğün salonuna gittik.Gelin damatın takılarını çalacaktık .Çünkü para gerekiyordu bize.Bir fırsatını bulup çantalarını alacaktık.
Yakalanırmıydık ?Korkuyordum…
İşte bunu da yapmıştık…
Korkularımızı zehire olan esaretimiz yemiş bitirmiş.Vicdanımızın sesi bile çıkmamıştı.Kaplerimiz de yokmuydu acaba vicdan dedikleri..
Akşama doğru torbacılara gittik.Borcumuzu ödedik.Bizde para olduğunu anlayınca bırakmadılar.Zehir ikram ettiler ve beraberce içtik.bize daha iyi kafa yapan bir şeyler istemezmisiniz dediler.ben konuşmuyor sadece olanları seyrediyordum.Evde abi dediğimiz arkadaş konuşuyor arada elindeki tesbihi sallayarak en iyisini ver bize para sorun değil diyordu.
Başkalarının yıktığımız hayalleri ile kendi güya mutlu olacaktık.Erhan Ab inin keyfi yerindeydi.Parası olunca itibarı da olmuştu bu ortam da.Bulduğumuz paraları Erhan abiye verirdik.bize de bazen harçlık verirdi.Her şeyi o hallederdi.Biz de ona hizmet ederdik..
Eroin istedi…Bizimkiler de baksın tadına dedi ve bastı kahkahayı.
Akşam evde hareket var demek oluyordu bu.Hayat bize güzel olacaktı.Kafalarımız iyi olacaktı.
Tamda düşündüğüm gibi olmuştu ama bizim evde dğil.Daha bakımlı bir eve gittik akşam .Erhan abinin bir arkadaşının evine.İki kişi vardı evde.bizimle beraber altı kişi olmuştuk.Erhan abi evdekilerle tanıştırdı.Bizim çocuklar diye .Adımızı bile sormadılar.
İlk defa eroin kullanmıştım.Bir zehirle daha tanışmıştım.Gittikçe kararan hayatımın dönüm noktasıydı bu gün. Farkında değildim .Kendimden geçmiş bir halde bir köşede yatarken seslerin yükseldiğini duydum.
Erhan diyorlardı.Erhan komaya girdi.Banyoya sokun erhanı diyordu evin sahibi olan kişi.Erhanın ağzından köpükler geliyordu.Yerde kaskatı bir halde çırpınıyordu gözlerimi araladığım kadar görebildiklerimle.Korkmaya başladım.Böyle bir şeye ilk defa şahit oluyordum.Biraz sonra bir ses daha..
Öldü lan..Erhan öldü.Erhan abi öldü..
Ne olacaktı şimdi.bilemiyordum.Evin sahibi hepimize küfürler ediyor.Başka ölecek yer yokmuydu lan diye bağırıyordu.Bu şokla kendime gelmiş oradan hemen kaçmak istiyordum..
Hemen dışarı attım kendimi.Koştum yürüdüm.Yorulmuş ve hiçlerle dolu düşünceler uçuşuyordu beynimde.Bir köşeye gelince çöktüm duvarın dibine.Neresi olduğunun farkında bile değildim.
Biraz sonra bir sesle irkildim.Ezan okunuyordu.Cami avlusunun duvarının köşesiydi çöktüğüm yer.Farkında bile değildim.İçimden gelen bir ürpetiyle dinlemeye başladım ezanı.
Yanımdan geçen bir amca hadi genç ezan okundu kalk dedi..Bir robot gibi kalktım amcanın arkasından camiye girdim.Abdest yeri şu tarafda diyerek işaret etti.Gittim abdest aldım.
Neler oluyordu ki.
Biraz daha kendime gelmiştim.Ben abdest almasını bilmiyordum.Namaz kılmasını hiç bilmiyordum.
Benim yanıma birkaç genç daha geldi hemen hemen aynı yaşlardaydık.Onlar da abdest alacaktı.Onlara bakarak abdest almaya başladım.Utanıyordum.Farklı bir şeyler oluyordu.O kadar günahı işlerken utanmayan ben şimdi abdest almayı bilmediğim için utanıyordum.
Abdest alıp içeri girdik.Gençler her hafta Pazar günü yaptıkları sabah namazı buluşmalrını konuşuyor.Namazdan sonra Derneğe gidip kahvaltı yapacaklarını konuşuyorlardı.
En arka safta durdum.Önümdeki gence bakarak namaz kıldım onun yaptıklarını yaparak.Beynimin içi karmakarışıktı.Duygularım sanki harekete geçmiş utanıyor mahçup oluyor geçmişimi düşünüyor içimde sorular fırtınası yaşıyordum.
Yanım da bulunan gencin Allah kabul etsin kardeşim demesiyle tekrar kendime geldim.Elini uzatmış elimi sıktı.Gözlerinde başka bir bakış vardı.Uzun zamandır görmediğim şevkat merhamet sevgi dolu bakışlar.
Biz kahvaltıya gideceğiz drneğimiz buraya yakın buyurun beraber gidelim dedi.Ben teşekkür etim.Nasıl gidebilirdim ki.Hala zehirin etkisindeydim.Ama ısrar etti çekinmene gerek yok dedi.hepimiz kardeşiz mümin kardeşiyiz bizde seviniriz gelirsen diyerek koluma girdi. Beraberce çıktık camiden.Dediği gibi dernek yakındı.beş on dakika yürüdükten sonra kapıda Gülistan derneği yazılı bir daireye girdik.
Ayakkabılarım ve çoraplarımı çıkardım.Her yer pırıl pırıldı.Birkaç kişi daha önce gelmiş kahvaltıyı hazırladıkları yer sofrasında son eksikleri tamamlıyorlardı.
Tedirgindim..Ama ne tuhaf ki uzun zamandır beklide çocukluğumda bulduğum bir huzur yaşıyordum.sofraya oturduk.Ben raflarda olan kitaplara bakıyordum.bir yandan da kahvaltı yapıyordum.
Çayın tadı bile farklıydı burada.Diğerleri aynımıydı ki.Her şey bambaşkaydı.Bir kitap dikkatimi çekti
.TEVBE yazıyordu üzerinde.
Acaba ben de tevbe edebilirmiydim.Tevbe edince bu bataklıkdan çıkabilirmiydim.Hayır dedim kendi kendime içimden.Senin yerin bu insanların yanı değil.Sen zehirin esirisin.Sanki içim de iki ses farklı şeyler söylemeye başlamıştı.Neler olduğunu anlamıyordum bile ben.Anlam veremediğim bir şeyler oluyordu burada.Farklı bir şeyler …
Kahvaltıdan sonra başka bir odaya geçtik.Çaylarımızı içerken içlerinden biri ilahi söylemey başladı.
Ey rahmeti bol padişah cürmüm ile geldim sana….
Ben de bir şeyler değişmişti sanki.Ağlamaya başladım ilahiyi dinlerken.Ağladıkça kendime geliyordum.Snki yılların yorgunluğu ile taşıdığım bir yük omuzlarımdan göz yaşlarımla alınıyordu.Ne kadar ağladım bilmiyorum.
Çay iç Kenan abi dedi biri.Kimdi bu diye kafam kaldırdım.Hafif sakallı boncuk boncuk simsiyah gözleri ile soruyordu sanki beni tanıdın mı diye.Çayı aldım tanıdın mı beni diye sordu.
Tanıyamadım dedim.Ben Enes aynı mahalledeydik.Gecekondularda otururken.Evet hatırlamıştım.Yanıma oturdu .Abi dedi başına gelenleri biliyorum.Ama çekinme korkma.Bu dünya imtihan dünyası Allah cc merhameti büyük.Allah ın cc tevbe kapısı kıyamete kadar açıktır.Allah kullarına karşı şevkatli merhametlidir.İnşaallah tevbe edersen kurtulursun bu hayatdan..dedi..
Nasıl kurtulacaktım ki..Her şeyimi kaybetmiştim.Ailem arkadaşlarım okulum her şey..Bu duygularla içimi kemiriyor içimde bir pişmanlık gittikçe büyüyordu.
Kalacak yerin yoksa bir süre burada kalabilirsin dedi.Misafirimiz olursun birkaç gün. Sonrasında bakarız Allah cc Kerimdir.
Beni camide görmüş arkadaşlarına bahsetmiş ve beni buraya davet etmişlerdi.
Evet bu benim için başka bir gün olmaya başlamıştı.Bir kişi daha geldi yanıma ve Tevbeyi Allah cc rahmetini ve merhametini anlatmya başladı.Burada senin gibi arkadaşlar var sen de gayret edersen kurtulursun.Gel inşallah günahlarımıza tevbe edelim dedi.
Nasıl dedim.?
Muhammed konyevi hz.lerinden bahsetti.Zamanımızın bir EVLİYASI .Allah dostu olduğunu insanların hidayetine vesile olmak için çalıştığını anlattı.
Haydi beraber tevbe edelim dedi tekrar .Elini uzattı elini tuttum ve söylediklerini tekrar ettim.
YA RABBİ BEN PİŞMANIM YAPMIŞ OLDUĞUM BÜTÜN GÜNAHLARIMDAN…
Ve işte hayatımın dönüm noktası olan an bu andı.O anda gözlerimden sanki yağmurlar boşanıyordu.Hıçkıra hıçkıra ağlayarak Tevbe ettim yapmış olduğu bütün günahlarıma.
Ve ihtiyacım olan o şefkat eli benim de elimi tutmuştu.
İki aydır zehirden uzaktım ve öyle bir güçle mücadele ediyordum ki bunun benden olmadığını anlamıştım artık.
Kurtuluşu bir Nakşi dergahında bulmuştum…Allah cc Bir dostunun eliyle Rahmet yağmurları ile temizlemişti beni.